Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 975

2. Dolaylı ve dolaysız zilyetlik

2. Dolaylı ve dolaysız zilyetlik

Madde 975 - Bir şeyde fiilî hâkimiyetini doğrudan doğruya sürdüren kimse dolaysız zilyet, başka bir kişi aracılığı ile sürdüren kimse dolaylı zilyettir.

I-) Yargı Kararları:

1-) Y. 8. HD, T: 31.03.2009, E: 2009/844, K: 2009/1481:

“… bilirkişi Panayotaki Graşi alınan beyanında taşınmazın 1958 yılında Nikola ve Regina isimli karı koca tarafından zeytinlik olarak kullanıldığını, 5-10 yıl sonra çocukları İstirati Frango’ya bağışladıklarını, Frango’nun da bu taşınmazı 1970’li yıllara kadar kullandığını, 1970 yılında ada’dan ayrıldığını ancak eniştesi Panoyot İpseftel’i taşınmaz üzerindeki zilyetliğini sürdürmesi için vekil tayin ettiğini, Panoyot’un 1980 yılına kadar bu şekilde zilyetliğini sürdürdüğünü, 1980’li yıllarda Panoyat’ın da ada’dan ayrıldığını ifade etmiştir. Aynı bilirkişi taşınmazın 2000’li yıllarda İstarati Frango tarafından Boztepe soyadlı kişilere satıldığını açıklamıştır. Bu açıklamalardan da anlaşıldığı gibi 1980 yılından sonra satıcı İstirati’nin taşınmaz üzerinde asli ve feri biçimde zilyet olmadığı anlaşılmaktadır. TMK.nun …” (975.) “… maddesine göre, bir şeyde fiili hakimiyetini doğrudan doğruya sürdüren kimse dolaysız, başka bir kişi aracılığıyla sürdüren kimse ise dolaylı zilyettir. …”

Not: Kararın diğer kısmı için bkz. madde 976.

II-) Türk Kanunu Medenîsi:

Hükmün, Türk Kanunu Medenîsi’nde bir karşılığı bulunmamaktadır.

III-) Madde Gerekçesi:

Yürürlükteki Kanunda ve kaynak İsviçre Medenî Kanununda bu maddeyi karşılayan bir hüküm yoktur. Böyle bir hükmün yürürlükteki Kanunda bulunmaması, Alman Medenî Kanununda yer alan dolaylı zilyetlik ve dolaysız zilyetlik ayırımı ile İsviçre Medenî Kanunu ve yürürlükteki Kanunda yer alan aslî ve fer’î zilyetlik ayırımlarının bazen birbirine karıştırılmasına yol açmıştır. Oysa bir önceki maddede sözü edilen aslî ve fer’î zilyet ayırımı, zilyedin mal üzerinde iddia ettiği hakka göre yapılan bir ayırımdır. Buna karşılık dolaylı ve dolaysız zilyet ayırımı, malın zilyedin fiilî hâkimiyeti altında olup olmaması bakımından yapılmıştır. Bir fer’i zilyet, çoğu kez dolaysız zilyet olmakla beraber bazı hâllerde dolaylı zilyed de olabilir. Bu kavramlar gerekli şekilde ayrılmadığı takdirde, kavram karışıklığı doğabilir.

Dolaylı ve dolaysız zilyetlik ayırımı, özellikle zilyetliğin korunmasında önem taşır. Çünkü zilyedin kuvvet kullanma hakkından ilk önce dolaysız zilyetler yararlanırlar.

IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:

Hükmün, Kaynak İsviçre Medenî Kanunu’nda bir karşılığı bulunmamaktadır.


Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X