Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 826

I. Konu ve tapu kütüğüne kayıt

C. Üst hakkı

I. Konu ve tapu kütüğüne kayıt

Madde 826 - Bir taşınmaz maliki, üçüncü kişi lehine arazisinin altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren bir irtifak hakkı kurabilir.

Aksi kararlaştırılmış olmadıkça bu hak, devredilebilir ve mirasçılara geçer.

Üst hakkı, bağımsız ve sürekli nitelikte ise üst hakkı sahibinin istemi üzerine tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedilebilir. En az otuz yıl için kurulan üst hakkı, sürekli niteliktedir.

I-) Yargı Kararları:

1-) YHGK, T:14.03.2007, E: 2007/14-83, K: 2007/142:

“... Bir kimsenin üçüncü kişiye, taşınmazı üzerinde veya altında yapı yapmak veya mevcut yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren irtifak hakkı kurulmasına izin vereceği de yine Kanunda düzenlenmiştir (MK. m.826.) Üst Hakkı kişi lehine bağımsız bir irtifak hakkı olarak kurulacak ise resmî bir sözleşme veya ölüme bağlı tasarruf gibi geçerli bir hukuki sebebin düzenlenmesi ve malikin tescil talebi üzerine tesis edilebilir. … Görülüyor ki, üst hakkının kurulması sırasında kuruluş resmî senedi düzenlenmesi yasa gereğidir. Tapuya şerh ondan ..." (sonra) "... yapılacaktır1. Ancak, somut olayda tarafların düzenledikleri resmî bir senet yoktur. Ne var ki; adi yazılı düzenlenen 3.6.1992 tarihli protokol ile taraflar davalının maliki olduğu 272 parsele sosyal tesis yapmak ve 49 yıllığına bu yeri davacıya tahsis etmek üzere anlaşmışlar, anlaşma gereği davacı 272 parsel üzerindeki tesisleri inşa etmiştir. Davacının üzerine düşen edimleri bütünü ile ifa ettiği 3.6.1992 tarihli protokolün yaşama geçirildiği tartışmasızdır. Yukarıdan beri yapılan yorum sonucuna göre tarafların iradeleri davalıya ait 272 parsel üzerinde üst hakkı tesisi doğrultusundadır. Tesislerin yapılması aşamasında da davalının herhangi bir karşı koyması yoktur. Böyle olunca her ne kadar biçim koşullarına uygun olmasa da taraflar arasında üst hakkı tesisine ilişkin bir kuruluş sözleşmesi bulunduğundan davacı da sözleşmedeki edimlerini yerine getirdiğinden, ulaşılan bu aşamada artık sözleşmenin biçimine uygun yapılmadığının ileri sürülmesi dürüst davranma kavramına uygun düşmez. Çünkü TMK.nun 2. maddesi hükmünce herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Mahkemece üst hakkı tesisinin olanaklı olduğu düşünülerek davalıya ait 272 parsel sayılı taşınmaz üzerine ve davacı yararına gerek duyulursa keşfen bilirkişi incelemesi de yaptırılarak TMK.nun 827 ve Tapu Sicil Tüzüğünün 30. maddeleri gözetilmek suretiyle hükmen üst hakkı tesisi gerekirken, somut olay adaletine uymayan bazı gerekçelerle istemin reddi doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.

… Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve … dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

… dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

… dosyanın 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine … karar verildi.”

2-) Y. 6. HD, T: 21.01.2008, E: 2007/13277, K: 2008/323:

Bkz. madde 732.

II-) Türk Kanunu Medenîsi:

C ÜST HAKKI

I. Konu ve tapu kütüğüne kayıt

Madde 751

(3678 sayılı ve 14.11.1990 tarihli Kanunun 16. maddesiyle değişik madde) 2 Malik, üçüncü kişiye, gayrimenkulünün altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisini veren bir irtifak hakkı kurabilir.

Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bu hak başkasına devredilebilir ve mirasçılara geçer.

Üst hakkı, müstakil ve daimî nitelikte ise, üst hakkı sahibinin talebi üzerine tapu kütüğüne gayrimenkul olarak kaydedilir. Üst hakkı en az yirmi yıl için tesis edilmişse sürekli nitelikte sayılır.

Not: Hüküm 3678 sayılı Kanun ile değişikliğe uğramadan önce şu şekilde idi:

“C İNŞAAT HAKKI

Madde 751

Malik, üçüncü şahıs lehine arsasının üstünde veya altında inşaatta bulunmak veya mevcut inşaatı ipka etmek salâhiyetini veren bir irtifak hakkı tesis edebilir. Hilâfına mukavele olmadıkça bu hak başkasına temlik olunabilir ve mirasçıya intikal eder. İşbu irtifak hakkı müstakil ve daimi bir mahiyeti haiz ise tapu sicilline gayrimenkul olarak kaydedilebilir.”

III-) Madde Gerekçesi:

Yürürlükteki Kanunun 751 inci maddesini karşılamaktadır.

Hüküm değişikliği yoktur. Madde İsviçre Medenî Kanununun 779 uncu maddesi göz önünde bulundurularak, 14.11.1990 tarihli ve 3678 sayılı Kanunla getirilen değişikliğe uygun olarak üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Konu başlığında, 3678 sayılı Kanunla getirilen değişikliğe de uygun olarak bugüne kadar benimsenmiş olan “üst hakkı” deyimi kullanılmıştır. Ancak bu hakkın sürekli nitelikte olması için, yürürlükteki metinde aranan “en az yirmi yıl” süre koşulu “otuz yıl”a çıkarılmıştır.

IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:

1-) ZGB:

C. Baurecht

I. Gegenstand und Aufnahme in das Grundbuch

Art. 779

1 Ein Grundstück kann mit der Dienstbarkeit belastet werden, dass jemand das Recht erhält, auf oder unter der Bodenfläche ein Bauwerk zu errichten oder beizubehalten.

2 Dieses Recht ist, wenn es nicht anders vereinbart wird, übertragbar und vererblich.

3 Ist das Baurecht selbständig und dauernd, so kann es als Grundstück in das Grundbuch aufgenommen werden.

2-) CCS:

C. Droit de superficie

I. Objet et immatriculation au registre foncier

Art. 779

1 Le propriétaire peut établir en faveur d’un tiers une servitude lui conférant le droit d’avoir ou de faire des constructions soit sur le fonds grevé, soit au-dessous.

2 Sauf convention contraire, ce droit est cessible et passe aux héritiers.

3 Si cette servitude a le caractère d’un droit distinct et permanent, elle peut être immatriculée comme immeuble au registre foncier.

V-) Yararlanılabilecek Monografiler:

Vecdi Aral; İnşaat (Üst) Hakkı, İstanbul, 1962.

Mehmet Ünal; Türk Medenî Hukukunda Yapı (Üst) Hakkı, Ankara, 1988.

Osman Berat Gürzumar; Türk Medeni Hukuku’nda Üst Hakkı, İstanbul, 2001.



1   Bu cümlede geçen “şerh” ibaresi “tescil” olarak anlaşılmalıdır.

2   RG. 23.11.1990; S: 20704.

 

 

Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X